Değerli Anne ve Babalar;
Çocuklar için yemek, gelişimsel bir basamaktır. Yemek alışkanlığı çocuğun duygu durumuna, bağımsızlığına, bireyselleşmesine, motor gelişimine, ebeveynleri ile uzun dönem ilişkisine ve davranış özelliklerinin oluşumuna yol açabilmektedir.
Yeme sorunları, çocuk 1-2 yaşlarındayken kendini göstermeye başlar. Çocuk, bağımsızlığını ilan etme yolunda ilk çabasını yemek seçerek veya yemeği reddederek dile getirir. Anne telaşlanır, kaygılanır, korkar, kızar ve hatta suçluluk duyar. Böylelikle anne ve bebek arasında çatışma başlamış olur. Her öğünde bu gerilim hissedilmeye, hatta gittikçe şiddetlenmeye başlar. Bir kısır döngüye giren bu durum çocuğun gittikçe daha az yemek yemesine yol açar. Daha da önemlisi bu karşı koyma ve çatışma çocuğun diğer davranışlarına da yansır; uyku düzeni, tuvalet eğitimi ve istekleri ertelemede ebeveynler güçlük yaşamaya başlamış olur.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, yeme sorunu çok nadiren bedensel bir nedene bağlanabilmektedir. Genellikle çocuğun üzerine fazla düşülen, yemek olayına aşırı duyarlılık gösterilen ve kilosu ile ilgilenilen durumlarda yemek yememe yaygın olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle annenin bu doğal ihtiyaç karşısında duyarlılığı bir yandan “yemek yeme” yi sorun haline getirmekte, öte yandan da anne-çocuk, hatta aile-çocuk iletişimini zedelemektedir.
İyi bir anaokulunun çocukların diğer alışkanlıklarında olduğu gibi yemek yeme konusunda da olumlu davranışlar kazandırması beklenir. Bu konuda yapacağı çalışmaları yapmasının yanısıra anne-babalara da önerilerde bulunması ve işbirliği önermesi önemlidir.
Çocukların yeme problemleri okulda da devam ederse bu durum okul-aile işbirliği kurulmadan üstesinden kolaylıkla gelinebilecek bir konu değildir. Düş Bilginleri Anaokulu olarak anne-babalara önerilerimiz şunlardır:
Çocuklarınıza dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak için şunları yapmaktan kaçının
1. Zorlama, tehdit, korkutma:
Çocuğunuz zamanında ve yeterli miktarda yemediği, elbiselerini ve etrafı kirlettiği ya da çok yediği için ona bağırmak, korkutmak, zorla yedirmeye çalışmak, cezalandırmak gibi davranışlar çocuk üzerinde sonradan düzeltilemeyecek olumsuz izler bırakır.
2. Çocuğun her istediğini yapmak ve yedirmek:
Çocuğa aşırı ilgi göstermek, sonsuz hoşgörü, onun isteklerine boyun eğmek, ne istiyorsa yapmak, vermek gibi davranışlar çocuğa yönelik olumsuz bir tutumdur.
3. Eğlendirerek yedirmek:
Şarkı söyleyerek, dans ederek, televizyon seyrettirerek, peşinde dolaşarak ya da benzeri hareketlerle ilgisini başka yönlere kaydırma yoluyla çocuğa yemek yedirmeye çalışmak doğru değildir.
4. Acele ettirmek ya da oyalamak:
Çocuk yemek yerken çok acele ettirmek, gereksiz yere oyalanmasına göz yummak uygun bir tutum değildir.
5. Yarıştırma, kıskandırma:
Yeterince yemediği için başka çocuklardan cılız ve zayıf olduğunu, başka çocukların iyi yediğini söylemek, kıskançlık duyurarak yedirmeye çalışmak gibi davranışlar yanlıştır.
6. Pazarlık, yalvarma, ödüllendirme:
Yemeğini ya da belirli bir yiyeceği yediği takdirde çocuğa oyuncak, şeker, çikolata vb. almaya söz vermek, istediği bir yere götürmeyi beslenmeyle “pazarlık” konusu yapmak ve yemesi için yalvarmak gibi davranışlar doğru değildir. Bir an için olumlu sonuç alınabilirse de, bu ve benzeri yollarla çocuk eğitilemez. Yemeği, istediğini elde etme aracı ve pazarlık konusu yapmaya başlayan, dediğini ailesine yaptıran bir çocuk üzerinde otorite kurulamaz. Bir an için sevinç kaynağı olabilen bu “kolay elde etmeler, kolay ödüller” yaşam boyu mutsuzlukların, tutarsızlık ve uyumsuzlukların başlangıcı olabilir.
Yemek yeme konusunda evde neler yapabiliriz?
• Öğün saatlerini düzenleyin,
• Çocuğunuzu düzenli aralıklarla, aynı saatlerde ve aynı yerde yedirin,
• Masaya oturduğunda aç olduğundan emin olun,
• Yemeğe oturmadan önce sakin olun,
• Öğün saatine 60-80 dakika kala çocuğunuza kesinlikle abur-cubur yiyecekler vermeyin,
• Çocuğunuzu hiçbir zaman fiziki güç kullanarak yemesi için zorlamayın,
• Yemek saatinde çocuğunuzu masaya çağırın, yiyebileceği kadar yemeği tabağına koyun ve iki üç defadan fazla yemek yeme konusunda ısrar etmeyin,
• Yemek yeme konusunda çocuğunuzla çok fazla konuşmayın,
• Çocuğunuz yemek yemeden masadan kalkarsa; o öğün içinde ona ek abur cubur yiyecekler vermeyin,
• Çocuğunuzun anatomik bir problemi yoksa 2 yaşından itibaren muhallebi kıvamındaki (ezme-püre vb) yiyecekleri vermeyin,
• Çocuğunuz büyüdükçe yemek hazırlarken onun da yardımcı olmasına izin verin. Böylece ilgisi ve yaratıcılığı gelişecektir,
• “Bir kaşık anne için, bir kaşık baba için” söylemleri kullanmamaya özen gösterin. Herkes kendisi için yer, diğerleri için değil,
• Önceden yemeğini yedirseniz bile büyüklerin masasında oturtarak izleyerek öğrenmesini sağlayabilirsiniz. Siz yemek yerken o da günün son yemeği olarak vereceğiniz bir keki yiyebilir,
• Çocuğunuz bir yemeği ilk kez tadacaksa önce küçük bir parça verin. Eğer çocuğunuz yemek istemezse sinirlenmeyin ve bir dahaki sefere aynı yiyecekleri yedirmeyi yine deneyin.
Sonuç olarak çocuk sağlıklı ise zorlamadan, aşırı hassasiyet gösterilmeden yemeğini yiyebilir. Aşırı çaba gösterme yerine, çocuğun birkaç öğün yeterince yememesini sorun haline getirmeyin. Çocuk acıkacağından onun yiyecek istemesini bekleyebilirsiniz.
İyi beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasında çocuğunuza yalnız kısa süreli zevk verecek davranışlarda değil, daima onun geleceğini de düşünerek sevecen, hoşgörülü ve sınırlara dayanan eğitim yolunu uygulayın.
Dr. Yüksel Yeşilbağ
Beylikdüzü Düş Bilginleri Anaokulu